Kızıldeniz kıyılarında bilinen çölden
çok farklı bir çöl dünyası bulunmaktadır. Kumlarla kaplı kurak çöllerin
aksine sular altında bir deniz altı çölü…
Tamamen boş gibi görünen deniz altı çöllerinin en mucizevi yönü ise sakin görüntüsünün aksine hayranlık uyandıran harika canlılarla dolu olmasıdır.
İlk bakıldığında, bildiğimiz çölün görüntüsünü çağrıştıran deniz altı çölü, gerçekte birbirinden mucizevi canlılarla dolu hareketli bir ortama sahiptir. Bu canlıların bir bölümü küçük deniz kabuklarında saklanır, bir bölümü çevre ortamına uyarak kamufle olur, birçok canlı da saklanma yeri olarak kumun altını tercih etmektedir.
Deniz altı çölünde birbirinden oldukça farklı renklere ve şekillere sahip olan bu canlılar, taşıdıkları farklı özelliklerle de hayranlık uyandırırlar. En küçüğünden en büyüğüne kendilerine özgü savunma ve avlanma yöntemleri bulunan bu canlılar, Yüce Rabbimiz'in üstün yaratışının delillerinden sadece birkaç tanesidir.
Tamamen boş gibi görünen deniz altı çöllerinin en mucizevi yönü ise sakin görüntüsünün aksine hayranlık uyandıran harika canlılarla dolu olmasıdır.
İlk bakıldığında, bildiğimiz çölün görüntüsünü çağrıştıran deniz altı çölü, gerçekte birbirinden mucizevi canlılarla dolu hareketli bir ortama sahiptir. Bu canlıların bir bölümü küçük deniz kabuklarında saklanır, bir bölümü çevre ortamına uyarak kamufle olur, birçok canlı da saklanma yeri olarak kumun altını tercih etmektedir.
Deniz altı çölünde birbirinden oldukça farklı renklere ve şekillere sahip olan bu canlılar, taşıdıkları farklı özelliklerle de hayranlık uyandırırlar. En küçüğünden en büyüğüne kendilerine özgü savunma ve avlanma yöntemleri bulunan bu canlılar, Yüce Rabbimiz'in üstün yaratışının delillerinden sadece birkaç tanesidir.
Hiç şüphesiz, muhteşem bir düzene sahip olan
deniz altı çölü ve bu çölün üyeleri, Rabbimiz'in şanını gerektiği gibi
tanıyıp takdir etmeye vesile olacak yaratılış delillerinden sadece
birkaçıdır. Herşeyi örneksiz yaratan Yüce Allah, sularla kaplı bir
alanda, çöl hayatı yaşayan canlılara bu çöle en uygun özellikleri
vermiş ve hayatlarının devamlılığı için kusursuz sistemler yaratmıştır.
Rabbimiz Kuran'da şu şekilde bildirmektedir:
"Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir." (Bakara Suresi, 177)
Şimdi, bu muazzam hareketliliğe sahip deniz altı çölünün bazı üyelerini birlikte inceleyeceğiz.
Rabbimiz Kuran'da şu şekilde bildirmektedir:
"Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir." (Bakara Suresi, 177)
Şimdi, bu muazzam hareketliliğe sahip deniz altı çölünün bazı üyelerini birlikte inceleyeceğiz.
GÖRÜNMEYEN TEHLİKE
Deniz altı çölünün başka bir üyesi olan kurbağa
balığı (uranoscopus), dilediği anda kumun içinde görünmez hale
gelebilir. Ondan geriye, yalnızca kumda gülümsemeyi andıran yüzü kalır.
Bazen de kuma gömüldüğünde, geriye yalnızca dudaklarındaki saçakları
kalır. Bu saçaklar ise balığın dişleri gibi görünür. Oysa Yüce Allah'ın
üstün bir ilimle yarattığı bu saçaklar, kumun altındayken sürekli su
giriş-çıkışı sağlayabilen özellikleriyle soluk alıp vermesini sağlar.
Kurbağa balığının saçaklarının bir diğer mucizevi özelliği ise kendisi kumun altındayken bu saçakların yem gibi görünmesidir. Bu nedenle de kendini kuma sakladıktan sonra yem görünümlü saçaklarıyla avını beklemeye başlar.
Kurbağa balığının saçaklarının bir diğer mucizevi özelliği ise kendisi kumun altındayken bu saçakların yem gibi görünmesidir. Bu nedenle de kendini kuma sakladıktan sonra yem görünümlü saçaklarıyla avını beklemeye başlar.
Kurbağa balığının eşsiz özellikleri bunlarla da
sınırlı değildir. Yukarı kalkık küçük gözlerinin arkasında bir organ
bulunmaktadır. Buradan yaydığı 50 voltluk elektrik akımı ile
elektriksel bir tuzak alanı oluşturur. Bu sayede de yanına sokulan
canlıları kolayca avlar. Yaklaşık 30 cm. boyundaki kurbağa balığı,
kendi büyüklüğündeki avları bile yutabilir.
SİYAH USTURA BALIĞININ ÖLÜ TAKLİDİ
Deniz altı çölünde tehlikeli zamanlar dışında
adeta usta bir savaşçı gibi dolaşan siyah ustura balığı, tehlike anında
oldukça farklı bir taktik uygular. Böyle anlarda görünüşünün aksine
hemen yan yatarak sırt yüzgecini açar. Bu taktiğiyle savaşmak yerine
kumların üzerinde hareketsiz kalarak, adeta bir çöp yığını görünümüne
bürünür. Sonsuz ilim ve kudret sahibi Rabbimiz'in kendisine ilham
ettiği bu savunma taktiği ile kendisini zararlı ve güçlü düşmanlarından
korumuş olur.
KENDİNİ KUMA DEMİRLEYEN YILAN BALIĞI
Sina Yarımadasının ucundaki deniz altı çölünde
yaşayan yılan balığı (Gorgasia) kuyruğu ile kendisini yuvasının
bulunduğu kuma sabitler. Sürekli olarak bu şekilde eğilip bükülen
yaklaşık 1 m. uzunluğundaki yılan balığı, bu şekilde hem avlanır hem de
gerekirse diğer canlılara karşı kendisini savunur. Ancak kendinden çok
büyük canlılar yanına sokulduğunda ürkerek kumdaki yuvasına girerek
gözden kaybolur.
ORTAK YAŞAM
Kızıldeniz'deki deniz altı çölünde
yaşayan bir tür kaya balığı (sryptocentrus ceoruleopunctatus) ve bir
Akdeniz karidesi (alpheus) ortak bir hayat yaşarlar. Kaya balığı nöbet
tutarken, karides ortaklaşa kullandıkları yuvanın ağzındaki döküntüleri
temizler. Karides bu işle uğraşırken, kaya balığı bir tehlike sezerse
gövdesini oynatmaya başlar. Kaya balığının bu uyarısını fark eden
karides ise kaya balığının arkasından yuvaya girerek kendini tehlikeye
karşı korur.
ZEHİRLİ DİKENLER VE USTA AVCI
Deniz şakayıkı (cerianthus) ağzını çevreleyen ince uzun dokungaçlarıyla deniz kirpisinin son derece zehirli iğnelerini aşar ve onu etkisiz hale getirir. Aynı zamanda deniz anası ve mercanların akrabası olan boru vücutlu bu canlı, deniz altı çölündeki omurgasız canlıları avlanarak beslenir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder